Ebediyete irtihal eden Prof. Dr. Abdülkadir Donuk Hocamıza Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyor, mekanı cennet olsun diyorum. Ailesine, sevenlerine, öğrencilerine ve üniversite camiasına başsağlığı dileklerimi iletiyorum.
Ebediyete irtihal eden Prof. Dr. Abdülkadir Donuk Hocamıza Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyor, mekanı cennet olsun diyorum. Ailesine, sevenlerine, öğrencilerine ve üniversite camiasına başsağlığı dileklerimi iletiyorum.
Genel Türk Tarihi alanında müstesna eserlere imza atan, akademik çalışmalarını vatan ve millet sevgisiyle perçinleyen Prof. Dr. Abdülkadir Donuk Hocamızın vefatından ziyadesiyle üzüntü duydum. Merhum Hocamız, tarihimize şuurla ışık tutmuş, pek çok gencimizi yetiştirmiştir.
Akit Medya İcra Kurulu Başkanı Sayın Mustafa Karahasanoğlu’nun vefatından duyduğum üzüntüyü bilhassa paylaşıyor, merhuma Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyorum. Ayrıca muhterem ailesine, sevenlerine Akit Medya Grubu’na, sabır ve başsağlığı diliyorum. Mekanı Cennet olsun.
Türkiye’mizin muhterem isimlerinden birisi olan; manevi haslet ve hizmetleriyle öncü ve örnek vasfını hayatı boyunca muhafaza eden Mahmut Ustaosmanoğlu Hocaefendi’ye vefatından dolayı Cenab-ı Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve öğrencilerine başsağlığı diliyorum.
Bu vesileyle karnelerini alarak tatili hak eden evlatlarımızı muhabbetle kucaklıyor, ailelerine ve öğretmenlerine selam ediyor, hürmetlerimi sunuyorum.
Şayet fırsat verilirse, şayet imkan tanınırsa, şayet önü açılırsa milletimizin her evladı muhteşem işlere imza atacaktır. Çocuklarımızı öncelikle karneyle değil, milli kaderimize, istikbaldeki kutlu varlığımıza yapacakları muhtemel ve müstesna katkılarla değerlendirmeliyiz.
Karnede kırığı olan, bu nedenle mahzun ve mahcup bir yüz hattına gömülen evlatlarımız hiç dert etmesinler, hiç üzülmesinler. Çünkü bugünün zayıfı yarının zafer kapısı, bugünkü kırık yarının başarı kıvılcımıdır. Karneye bakarken, kabiliyet ve karakteri es geçmemek lazımdır.
Ümitlerimizin hazinesi, yarınlarımızın güvencesi sevgili çocuklarımızı, muhterem anne ve babalarını, değerli öğretmenlerimizi gönülden tebrik ediyorum. Öğrencilerimizin tatil boyunca hem dinlenmelerini hem de bol bol kitap okumalarını özellikle tavsiye ediyorum.
Kovid-19 salgının zorunlu hallerinden dolayı 1,5 yıl boyunca uzaktan yapılan, 6 Eylül 2021 tarihinden itibaren de yüz yüze aşamaya geçen eğitim ve öğretim hayatımızın 2021-2022 dönemi bugün tamamlanmış ve yaklaşık 18 milyon öğrencimiz karnelerini almışlardır.
Türk gençliğini karşılıksız seviyor, hepsini muhabbetle kucaklıyor, her birisinin çakmak çakmak parlayan gözlerinden öpüyorum.
Lisans, yüksek lisans ve doktora seviyesindeki öğrencilerimizden eğitimlerine ara vermek veya eğitimlerini bırakmak zorunda kalanların tekrar okullarına dönüşlerini, yani öğrenci affını gönülden destekliyor, üzerimize ne düşüyorsa yapacağımızın sözünü veriyorum.
Türk gençliğine güveniyorum. Strese girmeden, bunalıma düşmeden, YKS’yi bir hayat memat konusu haline getirmeden sabır ve sağduyuyla başarıya ulaşacaklarına, emeklerinin karşılığını alacaklarına yürekten inanıyorum. Sınavların en büyüğü ise hayatın bizatihi kendisidir.
Yakın bir gelecekte, üniversite sınavının kaldırılacağına inanıyor, bu husustaki söz ve vaatlerimizin gerçekleşeceğini bu vesileyle açıklıyor, herkesin emin olmasını ümit ve temenni ediyorum.
Çoktan seçmeli test sorularına cevap vermek elbette bir aşamaya kadar gereklidir, ama evvelemirde asıl gerekli olan erdem ve akut ihtiyaç milli ve manevi değerlerle bezenmek, birleşmek ve bütünleşmektir. İstikbal hayallerinin gerçeğe dönüşme sırrı da buradadır.
Sayıları 3 milyonu aşan gencimizin her birisine Rabbim zihin açıklığı versin diyorum. Fakat unutmasınlar ki, YKS demek her şey demek değildir. Sınavlar geçer, kaldı ki her şey geçiyor, hayat hızla ileriye doğru akıyor. Mühim olan kubbede hoş bir seda bırakmaktır.
18-19 Haziran 2022 tarihlerinde iki gün boyunca ve oturumlar halinde yapılacak Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) girecek her gencimize, her evladımıza öncelikle üstün başarılar diliyorum. Hedefledikleri üniversiteye girmelerini niyaz ediyorum.
Samimiyetle paylaşmak isterim ki, Türk gençliği adamlığın, adanmışlığın, ahlakın, aklın, zekanın ve çalışkanlığın bana göre nadide bir simgesidir. Bugünün küçüğü yarının büyüğü, bugünün genci yarınların umududur. Nitekim umutlarımız paha biçilemez servetimizdir.
En büyük başarı insanın kendisini keşfetmesi, kalp sefası eşliğinde, huzur esenliği refakatinde ilkeli ve inançlı bir hayat nimetine erişmesidir. Başarı, süresi belirlenmiş, oturumlar halinde yapılan bir sınavdan alınacak müessir bir sonuçtan ziyade adam gibi adam olabilmektir.
Dünyanın bu dönemki hal ve gidişatına akıl ve şuur ölçeğinden yaklaştığımızda, maddi başarıların insani gelişmeyle birebir örtüşmediği gerçeğiyle karşılaşmamız mukadderdir. Kaldı ki, başarı diye koyulan ölçülerin insanın ahlaki ve ruhsal ilerleyişiyle çeliştiği de ortadadır.
Hayatın tek amacı başarılı olmak mıdır? Ya da başarı anlık bir sonuç mudur? Yoksa uzun bir serüven ve sürecin mücadele disiplini midir? Bu sorulara verilecek cevapların niteliği hayata bakışımızın nirengi noktasını, nihai yol haritasını belirleyecektir.
İnsanlığın maruz kaldığı buhran(lar) dikkatle tefsir ve tefrik edildiğinde, hayatın gayesine ilişkin arayış ve özlemleri yeniden ele almanın, hatta bunun hem fikri, hem de siyasi boyutlarını değerlendirip idrak etmenin ne kadar mühim bir ihtiyaç olduğu net olarak görülecektir.
Dava arkadaşım ve öğrencim merhum Abdullah Çatlı’nın muhterem anneleri Remziye Çatlı Hanımefendi hakkın rahmetine kavuşmuştur. Merhumeye rahmet ve mağfiret, Çatlı ailesine ve camiamıza başsağlığı diliyorum.
Artık herkes tarafını ve tercihini netleştirmelidir. Ya bekamızı kahramanca savunacağız, ya da kahredici belaları başımıza saracağız. Bilinsin ki, terörle huzur arasında, caniyle şehit arasında, helalle haram arasında saklanacak üçüncü bir alan, güvenli bir liman kalmamıştır.
Hain olan haiftir, yani korkaktır. Türkiye terörle mücadelede sonuca çok yakındır. Milletimiz, devletin ve güvenlik güçlerinin sonuna kadar yanındadır. Kenetlenmiş milli varlığımız Allah’ın izniyle her zorluğu aşacak, her saldırıyı bertaraf edecek, her oyunu da bozacaktır.
Terörün arkasında duran, yardım ve yataklık yapan, hainlerin şımarmasını ve kanlı eylemlerini bir vesileyle teşvik eden kim varsa bizim nezdimizde teröristtir, sadece Türk milletinin değil, insanlığın topyekûn düşmanıdır. Düşmana merhamet ise mazlumlara ihanettir.