Yaklaşık 30 yıl aradan sonra İBB Miras tarafından başlatılan kapsamlı bir restorasyonla adım adım yaralarını saran Kara Surları, yeni ziyaretçi merkezleriyle kültür sanatın yeni yaşam alanı oldu. 1600 yıllık Mevlanakapı ve Silivrikapı, arkeolojik restorasyon ilkesiyle geleceğe aktarılırken aynı restorasyon anlayışıyla şehre kazandırılan Mevlanakapı Karakolu ve Silivrikapı Hipojesi ise “Kara Surları Ziyaretçi Merkezi” işlevleriyle İstanbul turizmine kapılarını açtı. Mevlanakapı’daki Mehmet Kethüda Çeşmesi de İBB Miras farkıyla bakım ve onarımdan geçerek yeniden suya kavuştu… Yıllardır kaderine terk edilen 1600 yıllık dünya mirası Kara Surları, son restorasyondan 30 yıl sonra İBB Miras tarafından başlatılan tarihinin en kapsamlı restorasyonuyla adım adım iyileşiyor. 7.2 kilometre boyunca Tarihi Yarımada’yı kuşatan sut hattı, İstanbul’a kazandırılan ziyaretçi merkezleriyle kültürün ve sanatın yaşam alanı haline geldi. Kara Surları’nda tetikleyici bir hamle başlatan İBB Miras, kent sakinlerinin, Mermer Kule’den Haliç’e kadar kesintisiz bir şekilde İstanbul’un tarihini ve kentsel katmanlarını hissedebildiği ziyaretçi merkezleriyle bir turizm odağı olacak yeni yaşam alanları oluşturma vizyonu ile çalışmalarını sürdürüyor. İBB Miras; 2020 yılında Belgradkapı, Mevlanakapı ve Silivrikapı Hipojesi, Edirnekapı ve Sulukulekapı’yı içeren 5 farklı etapta aynı anda hayata geçirdiği restorasyon sürecinde, diğer tüm restorasyonlarında olduğu gibi dünya mirası Kara Surları’nda da harabe estetiğini korumayı esas alan arkeolojik restorasyon anlayışını benimsedi. Tonlarca Çöp ve Moloz Surlardan Uzaklaştırıldı Bilim kurulunda Prof. Dr. Baha Tanman, Prof. Dr. Engin Akyürek, Prof. Dr. Feridun Çılı, Prof. Dr. Erol Gürdal ve Prof. Dr. Zeynep Ahunbay gibi saygın isimlerin yer aldığı restorasyon kapsamında onarımlar ve güçlendirme imalatları yapan İBB Miras, harabe estetiğini bozmayacak şekilde statik gereklilik doğrultusunda minimum müdahalede bulunarak ilerledi. Bu bağlamda Kara Surları’nın suriçi bölgesinde binlerce ton çöp, moloz temizlenerek sur hattının özgün kotu ortaya çıkarıldı. Sur kapıları ve çevresi, beton ve asfalttan arındırılarak tarihi dokuya uygun çevre düzenlemesiyle konserlere, söyleşilere, film gösterimleri gibi etkinliklere ev sahipliği yapacak yaşam alanlarına dönüştürüldü. Çalışmalar kapsamında geleneksel teknikler ile doğal yapı malzemeleri kullanılarak restore edilen Mevlanakapı ve Silivrikapı, 7.2 kilometre uzunluğundaki Kara Surları boyunca devam edecek olan kültür sanat aksının önemli durakları olarak geleceğe güvenle aktarıldı. “Kara Surları Ziyaretçi Merkezleri” Turizme Nefes Aldıracak Mevlanakapı ve Silivrikapı’da İstanbulluları bekleyen önemli sürprizler de var. Kent sakinleri Mevlanakapı’yı ziyaret ettiğinde, yok olmak üzereyken 2021’de İBB Miras’ın sur dokusuyla uyumlu restorasyonuyla kurtarılan Mevlanakapı Karakolu’nu gezebiliyor. “Mevlanakapı Ziyaretçi Merkezi” adıyla İstanbul turizminde yerini alan karakol; tüm tarihsel süreci, efsaneleri, geçmişten günümüze yaşadığı yıkımları ve gördüğü onarımlarıyla Kara Surları’nı zengin bir içerikle deneyimleme fırsatı sunarken çağdaş sanat etkinliklerini de ziyaretçilerle buluşturuyor. Atık malzemeler kullanarak matematiksel ve fiziksel hesaplamalara dayalı bir teknikle eserlerini tasarlayan sanatçı Fatih Alkan’ın ruh ve beden uyumuna odaklanan “AN” isimli sergisi, açılış etkinliği olarak Mevlanakapı Ziyaretçi Merkezi’nde sanatseverleri buluşturdu. Kara Surları kültür rotasının bir diğer özel mekânı ise Silivrikapı Hipojesi. Geleneksel teknikler ile doğal yapı malzemeleri kullanılarak restore edilerek “Silivrikapı Ziyaretçi Merkezi” adıyla işlevlendirilen tarihî yapı, yapıldığı çağın gizemini günümüze taşırken, çevresinde gerçekleşerek kültür sanat etkinlikleriyle şehrin nabzını tutuyor. Mevlanakapı Karakolu’nın komşusu Mehmet Kethüda Çeşmesi de İBB Miras ile yeniden kent hayatının bir parçası oldu. Bakım ve onarım ihtiyaçları karşılanarak restore edilen çeşme, yeniden akmaya başlayan suyuyla çevresi için bir yaşam kaynağı olmayı sürdürüyor. İstanbul turizmine de nefes aldıran bu hat, şehrin en önemli endüstri miraslarından Yedikule Gazhanesi’nde kurulacak İstanbul Surları Müzesi’ne bağlanarak dünyanın dört bir yanından gelen misafirlerini ağırlayacak… Kara Surları Hakkında Günümüzde Avrupa’nın ayakta kalan en uzun ve en eski savunma sistemi olan “Kara Surları”, 7.2 kilometre boyunca uzanıp Tarihi Yarımada’yı şehrin batı yönünde sınırlar. 5. yüzyılın ilk çeyreğine tarihlenen Kara Surları, kendi içinde “Theodosius Surları” ve “Vlaherna Surları” olmak üzere iki ana bölüme ayrılır. 7.2 kilometre civarında uzunluğa sahip olan Kara Surları’nın yaklaşık 5.7 kilometrelik kısmını Theodosius Surları oluşturuyor. Dünyaca ünlü bu sur hattının isim kaynağı, Doğu Roma İmparatoru II. Theodosius. İmparatorluk başkentinin savunmasında yaşamsal görevler üstlenen; hem askeri hem de mimari estetiği açısından çağının ötesine geçti. Surlar, tarih boyunca birçok kuşatmaya maruz kalan şehri, zamanın en güçlü ordularına karşı korumuş; sadece Latin işgalinde ve İstanbul’un fethinde aşılabildi. Doğu Roma’dan Osmanlı’ya, Cumhuriyet’ten bugünlere dek türlü afetlerden, yıkımlardan geçen Kara Surları’nda son restorasyon çalışmaları 1991 yılında hayata geçirildi. 1600 yıllık tanıklığıyla 1985 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan Surlar, İstanbul’da Bizans ve Osmanlı mirasının bir arada görülebildiği müşterek bir mekân olarak önemini korumaya devam ediyor.
ibb.istanbul